30 Haziran 2008 Pazartesi

Kakaolu cevizli kek


Sevgili Huriye,Porselen Demlik Çay Etkinliği 26’ya, http://kelebeklisaniyeler.blogspot.com/ da ev sahipliği yapıyor.
Etkinliğine kakaolu cevizli kekle katılarak, kendisine kolaylıklar diliyorum.

Malzemeler
  • 4 su bardağı un
  • 2 su bardağı (biraz tatlı oluyor, isterseniz şekeri azaltabilirsiniz.)
  • 2 yumurta
  • 1 su bardağı yoğurt
  • ½ su bardağı sıvıyağ
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
  • 2 – 3 yemek kaşığı kakao
  • 1 su bardağı ceviz
  • Damla çikolata
  • Hazır beyaz çikolata sosu
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Yumurtaları ve toz şekeri köpük köpük oluncaya kadar çırpın.
  • Yağı ve yoğurdu ekleyin, çırpın.
  • Vanilyayı, kakaoyu, kabartma tozunu ve elenmiş unu ekleyin, çırpın.
  • Cevizi, damla çikolatayı da ekleyin. Çırpın.
  • Kek kalıbını yağlayın, un ya da şeker serpin ve karışımı içine dökün.
  • Önceden ısıtılmış fırında pişirin.
  • Beyaz çikolata sosunu üzerinde yazıldığı gibi pişirin.
  • Ilınınca kekin üzerine dökün.
  • Ceviz serpin.
  • Afiyet olsun.

26 Haziran 2008 Perşembe

Patatesli Köfte


Eşim, köftenin dışında et sevmeyen biri olduğu için sürekli köfteyi hazırlayıp, buzlukta streçleyip hazır tutuyorum. Ama ne zamana kadar hep aynı şey yenir değil mi? Bende çareyi ara sıra şekillerini değiştirerek tepside yapıyorum. Bu tarifi arkadaşım Ayhan Hanım vermişti. O zamandan beri severek yapıyorum. Eşim de hakkını veriyor Allah için. Gerçekten çok güzel oluyor. Bildiğiniz gibi ben tariflerin ismini pek aklımda tutamam. Geçen gün bunu gören kızımın arkadaşı Arap tava demiş. Siz ne isim verirsiniz bilemem. Ben Özgen köftesi diyorum.(eşimin adı...:))

Malzemeler
  • 500 gr. kıyma
  • 1 soğan
  • 1 büyük patates
  • 2 – 3 adet domates
  • 1 – 2 adet sivribiber
  • Kimyon
  • Tuz
  • Karabiber
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Kıymayı, yemeklik (istenirse rendelenmiş) doğranmış soğanı, tuz, karabiber, kırmızıbiber, kimyonu iyice yoğurun. Biraz bekletin. (Ben bir gün önceden yaptım ve dolapta beklettim.) Yağlanmış tepsiye döşeyin.
  • Üzerine ince doğranmış patatesleri yayın.
  • Domatesleri ve biberleri de üzerine yerleştirin.
  • Fırında pişirin.
  • Afiyet olsun.

24 Haziran 2008 Salı

Un kurabiyesi


Sevgili Hülyaadresindeki "Porselen Demlik Çat Etkinliği 25" i ayın 29’una kadar uzatmış.
Bu kadar iyi ev sahipliği yapan arkadaşıma kolay gelsin diyorum ve un kurabiyesi ile etkinliğine katılmak istiyorum.

Malzemesi
  • 1 paket yumuşak margarin
  • 2 fincan pudra şekeri
  • 1 adet kabartma tozu
  • 4 su bardağı un
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Margarin ve pudra şekerini iyice yoğurun.
  • Elenmiş un ve kabartma tozunu ekleyin ve yoğurun.
  • Kulak memesi yumuşaklığında ki hamurdan küçük küçük yuvarlaklar yapın.
  • Un serpilmiş tepsiye dizin.
  • Çatalla üzerine çizgiler atın.
  • Fırında üzeri kızarmadan çıkarın.
  • Fırının ayarını kekten daha az yapın ve sık sık bakarsanız iyi olur. Çabuk pişiyor.
  • İstenirse kakao ekleyerek kakaoluda yapılabilir.
  • Afiyet olsun.

23 Haziran 2008 Pazartesi

Çilekli Pasta


Millilerin Hırvatistan’ı yenmesi ile bir kez daha milletçe mutlu olduk. Bugünler de ülkemin ne kadar ihtiyacı var. Bir de mutluluğumuzu silahlarla değil de sözlerle ifade etmeyi becerebilsek. Sporcularımız orada ne kadar büyük bir şeyi başarıyorlar ama biz onlara taaaaaa buralardan yaraladığımız çocuğun görüntülerini gönderiyoruz. Arda konuşmasında yalvarıyor “ne olur silahlarla kutlamayalım “ diye.
Neden sevinçlerimize hüzün de katıyoruz. Her seferin de aynı şeyi yapıp, hiç ders almıyoruz. Hiç anlayamıyorum.
Ne olur. Çocuklarımızı yetiştirirken, silahlardan uzak tutalım. Bu iş en çok annelere düşüyor. Erkek çocuklarının oyuncakları neden silah olur. Hiç anlamam. Lütfen geleceği anneler çizebilir. Çocukları biz yetiştirip, suçu başkalarına atmayalım. Mutluluklarımızı hüzünle katık yapmadan yaşayalım.
Güzel bir şey yazmak için bilgisayarın başına geçtim ama küçük kızın görüntüsü aklıma geldi. Acaba büyüdüğün de bu günlerini unutabilecek mi?
Bizim millilerimiz olmazı başardılar, şu anda çok sakatları ve kart cezalarından dolayı eksikleri var ama bizimkiler olmazı başarıyorlar. Neden Almanya’yı da yenmesinler?
Bu güzel maçı seyrederken, http://sudirem.blogspot.com dan öğrendiğim ve herkese tavsiye edeceğim bu pastayı yapmanızı öneririm.
Eğer yenersek mutluluktan, yenilirsek de üstüne buz gibi çok güzel gider.

Malzemeler
  • 2 adet yumurta
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1,5 su bardağı süt
  • 2 adet kremşanti
  • Vanilya
  • 1 paket kakaolu bisküvi (ben 2 paket kullandım)
  • Çilek
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Yumurta ile şekeri iyice çırpın.Pişmeyeceği için çok çırpın.Şekerler hiç kalmasın)
  • Süt, kremşanti, vanilyayı da ekleyin, iyice çırpın.
  • Küçük doğranmış çilekleri de ekleyin. Karıştırın.
  • Her hangi bir borcama (şekline siz karar verin) streç geçirin. Karışımı içine dökün.
  • Bisküvileri dikine gelişi güzel yerleştirin. Ben çok boş olmasın diye en kenardan başlayarak iki paketi dizdim.
  • Streç filmi, ya da kabınızın kapağı varsa kapatın. Buzluğa koyun. Lütfen buna dikkat edin. Buzdolabına değil, buzluğa. Bir gece bekletin.
  • Servis yapmadan 1 saat önce buzdolabına indirin.Servis tabağınıza ters çevirerek koyun. Bir saat sonra kendiliğinden iniyor.
  • Hazır çilek sosunu (ben ahududulu çilek sosunu kullanıyorum) tarifteki gibi hazırlayın.
  • Ilındıktan sonra pastamızın üzerine dökün.
  • Misafirlerimin dediği gibi tam 10 numaralık pasta.
  • Afiyet olsun.

20 Haziran 2008 Cuma

Tencerede Pizza


Pizza çocuklarımın en sevdiği yiyeceklerin başında geliyor.Özellikle küçük kızım pizza yemek için özellikle gittiği yerler vardı.
Porselen Demlik çay saati etkinliklerini izlerken http://burcusaati.blogcu.com da tencerede pizzayı görünce hemen denedim. O günden beri kaç kere yaptığımı söylesem inanmazsınız. Gerçekten tarif olağanüstü güzel verilmiş. Hani derler ya milimetrik. Aynen öyle. Deneyin sizde vazgeçemezsiniz. Benim kızım o kadar beğendi ki. Anne artık ne diye dışardan yiyeyim. Hem daha sağlıklı dedi. Sevincimi size anlatamam. Buradan burcusaati bloğa çok teşekkür ediyorum.

Malzemeler
  • 3 kahve fincanı un (Ben biraz daha fazla koydum. Belki fincanım daha küçük bilmiyorum. Ununu siz kendiniz ayarlayın.)
  • 1 kahve fincanı yoğurt
  • 1 adet yumurta
  • 2 çorba kaşığı sıvıyağ
  • 1 adet kabartma tozu
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • Bir tutam sevgi
Üzerine
  • Sucuk
  • Sosis
  • Zeytin
  • Mısır
  • Yeşilbiber
  • Kırmızıbiber
  • Kaşar rendesi
Arasına
  • 1 yemek kaşığı salça
  • Sulandırmak için yetecek su
Yapılışı
  • Bütün malzemeleri katarak cıvık bir hamur yapın.( Gerçekten cıvık oluyor)
  • Elinizi yağlayarak ancak tencereye koyabiliyorsunuz.
  • Pilav tenceresini yağlayın.Elinizle bastıra bastıra tencerenin dibine yayın.
  • Üzerine sulandırılmış salçayı sürün.
  • Yuvarlak doğranmış sucuğu, sosisi üzerine yayın.
  • Dilimlenmiş zeytini, doğranmış biberleri, mısırı da yayın.
  • Rendelenmiş kaşarı da üzerini kapatacak şekilde kapatın.
  • Tencerenin kapağını kapatın ve 25 dakika hiç açmadan pişirin.
  • Arkadaşımın bloğunda 15 dakika sonra açıp bakın ona göre pişirin demiş, benim ocağım da tam 25 dakikada pişti.
  • Afiyet olsun.

18 Haziran 2008 Çarşamba

Bayat Ekmekli Peynirli Tart


Bloglarında yemek, pasta, börek etkinlikleri yapan arkadaşlara çok teşekkür etmek istiyorum.
Onların sayelerinde bir çok yeni blogla tanışıp, çok güzel tarifler öğreniyorum.Bunlardan biri de http://tadinadoyamadim.blogspot.com/
Evlerde en çok atılan şey maalesef ekmek. Üstelik bu kadar fakir insanı olan bir ülkede. Bu sitede ki arkadaşın dediği gibi tüketmekten çok üretmeye uğraşmalı. Gerçekten de kendisine buradan çok teşekkür ediyorum. Sayesinde hem bu kadar lezzetli hem de faydalı bir tat daha arşivime girdi.
Sizlerde ekmek israfına engel olmak isterseniz, bayatlayan ekmekleri dondurucu da birkaç gün bekletip, rendeleyin. Sonrasın da yapmak çok kolay.

Malzemeler
  • 2 adet yumurta (1 yumurtanın sarısını ayırın)
  • 2 su bardağı bayat ekmek unu
  • 1 çay bardağı yoğurt
  • 3 su bardağı kepek unu (ben 3,5 su bardağı buğday unu kullandım)
  • ¼ çay bardağı buzlu su (kıtır olması için)
  • 1 su bardağı sıvıyağ
  • 1 adet kabartma tozu
  • 1 silme tatlı kaşığı tuz
  • Bir tutam sevgi
Üzerine
  • 200 gr. Beyaz peynir
  • Maydanoz
Arasına
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yumurtanın ayırdığımız sarısı
Süslemek için
  • Çörek otu
Yapılışı
  • Bayat ekmeğin içine yoğurdu, yumurtayı, sıvıyağı ekleyin ve kaşıkla iyice karıştırın.
  • Elenmiş un ve kabartma tozunu da ekleyin, yoğurun.
  • Tart kalıbını yağlayın.
  • Hamurunuzu merdaneyle açın ve kalıba yerleştirin
  • Kenarlarını yukarıya doğru çekerek bastırın.
  • Ortasında oluşan boşluğa maydanoz ve peynir karışını yayın.
  • Sütle yumurta sarısını çırpın ve her tarafına dökün.
  • 200 derecede pişirin.
  • Afiyet olsun.

16 Haziran 2008 Pazartesi

Salata


Üniversite sınavının heyecanı ve stresi üzerine Millilerimizin İsviçre’de yazdığı destan muhteşem oldu. Bu kadar sakat, bu kadar talihsizlikler olmasına rağmen hoca ve oyuncuların inanmışlıkları bize bu güzel geceyi yaşattı. Adları dev olan takımların da yenilebileceklerini göstermeleri, istenirse neler yapılabileceğini anlattı. Arda’nın, Nihat’ın konuşmalarıyla ağladım. Ama sevinçten. Ne kadar da ihtiyacımız vardı. Hepsinden Allah razı olsun diyorum ve neden Hırvatistan’da olmasın diyorum.
Böyle bir güzelliği yaşadıktan sonra haftaya çok güzel bir salata resmi vererek başlamak istiyorum.
Kız kardeşim, öğrencileriyle Amasra’ya geziye gittiğinde benim bloğumu düşünerek, bu güzelliğin muhakkak görülmesi gerek demiş ve resmini çekmiş .Ona teşekkür ediyorum ve sizlerle paylaşıyorum.

14 Haziran 2008 Cumartesi

Babalar Günü





“Babanın erdemleri çocuklarının servetidir. Anatole France ““Babanın rol

ü, yüz öğretmeninkine bedeldir. George Herbert ““İnsan babasına borçlu olduğu saygıyı, ancak baba olunca duyar. Goethe”.”BABALAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN

Her sabah e- postama merakla oturuyorum. Çünkü sevgili arkadaşım, dostum Nazmiye bana bugün hangi slaytları göndermiş acaba diyorum. Hayatını öğrenmeye adamış bu güzel insan sadece öğrenmiyor, öğrendiklerini dostlarıyla da paylaşıyor. Kaç Pazar O’nun gönderdiği slaytlarla mutsuz günümü aydınlattığını bilmiyorum. Öyle güzel şeyler bulup, yolluyor ki güne gülümseyerek başlıyorum. En son babalar günü için gönderdiklerini sizlerle paylaşmak istedim.
Baba ve kızın belli yaşlarda ki diyalogu beni çok etkiledi . Onların değerini yaşarken bilelim.

0 yaşında
Baba :
Ne kadar da güzel. Şimdi bu küçücük şey benim kızım mı? Gözleri de bana ne kadar çok benziyor.
Kızı :Bu gözlerini benden hiç ayırmayan adam babam olsa gerek.

5 yaşında
Baba :Prensesim benim, güzel kızım. Söyle bakalım baban sana ne alsın?
Kızı :En çok babamı seviyorum. Babam, niye annemle uyuyor? Hep benimle uyusun, başkasını sevmesin.

10 yaşında
Baba :Gittikçe yaramaz oluyor, kime çekti bu kız?
Kızı :Ben babama aşığım. Büyüyünce babam gibi erkekle evleneceğim. Babam bu ay harçlığımı arttırır mı?

15 yaşında
Baba :Ne kadar da çabuk büyüdü. Eve de gittikçe geç kalmaya başladı, bu gidişle başına kötü bir şey gelecek. Sanırım daha sert konuşmalıyım.
Kızı :
Babam yüzünden arkadaşlarımla istediğim kadar vakit geçiremiyorum. Bana baskı uygulamasından nefret ediyorum. Ne zaman özgür olacağım?

20 yaşında
Baba :Artık sözümü dinlemiyor. Benden giderek uzaklaşıyor. Kendi parasını da kazanmaya başladı ya, bana ihtiyacı kalmadı tabii. Uzun zamandır tatlı bir-iki laf geçmedi aramızda zaten. Evi de sürekli erkekler arıyor. Galiba kızım elden gidiyor.
Kızı :Her dediğime alınıyor. Beni bir türlü anlamıyor. Hele geçen gün giydiğim mini eteğe karışmasına ne demeli? Evden ayrılıp, kendi hayatımı kurmalıyım. Çocuk muamelesi görmekten bıktım artık!

25 yaşında
Baba :Bir gün bunun olacağını biliyordum. İşte evleniyor. Zaten aramız eskisi gibi değildi. Şimdi bir de kocası var. Prensesim beni terk ediyor!
Kızı :Böyle bir günde bile o mutsuz ifadeyi takınmasının ne lüzumu var ki? Biliyorum, onu bir türlü içine sindiremedi. Bu yüzden yapıyor. Kendi hayalindeki damat değil ya! Sanki birlikte yaşayacak olan o!

30 yaşında
Baba :Çok az görüşüyoruz. Daha sık bir araya gelsek ne iyi olur. Hem torunlarımı da özlüyorum. Kendi arkadaş çevrelerinden fırsat bulup da bize gelemiyorlar ki...
Kızı :Babamları da çok ihmal ediyorum galiba. Yine telefonda çok üzgün geldi sesi. Hafta sonu onlara sürpriz yapmak en iyisi.

40 yaşında
Baba :Kızım, benim entelektüel düzeyimi yeterli bulmuyor. Ona göre çağın gerisinde düşünüyormuşum. Oysa küçükken derslerine hep ben yardım ederdim. Anlayamadığı bütün problemleri bana sorardı. Şimdi beni beğenmiyor. Bir daha onunla asla politik tartışmalara girmeyeceğim.
Kızı :Babam giderek daha da çocuk gibi davranıyor. Sürekli bir şeylerden yakınıyor. Gerçi son zamanlarda sağlığı da iyi değil ama. Ya ona bir şey olursa? Zaten hiçbir zaman dilediği gibi bir evlat olamadım.

45 yaşında
Baba :Kızımın mutlu bir yuvası olması ne güzel. Gözüm arkada gitmeyeceğim. Her şeyi kendi başardı. Onunla gurur duyuyorum.
Kızı :Babam için çok endişeleniyorum. Onu kaybetmeye hazır değilim. İlaçlarını da hep ihmal ediyor zaten. Allah’ım onu benden alma!

50 yaşında
Baba :Dünyada mutlu kal kızım!
Kızı :Seni çok özleyeceğim ve arayacağım babacığım. Şimdi ben kime danışacağım, kim yardım edecek bana? Ne olur gittiğin yerde çok mutlu ol! Ve hep yanımda olduğunu hissettir, ne bileyim ben, arada sırada işaretler yolla mesela. Ah babacığım! Sensiz nasıl yaşayacağım?

55 yaşında
Kızı :
Sen gideli, seni daha iyi anlıyorum babacığım. Keşke seni hiç üzmeseydim demeyeceğim, çünkü “keşke”lerin hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini biliyorum. Yine de beni duyuyorsan, lütfen seni üzdüğüm her gün için çok ama çok pişman olduğumu bil olur mu?

Binlerce gözüyle, boşluktaki adam uzanır, düşsel bir incelikten onu kendi gecesine alır...
Seni çok özlüyorum, dertleşeceğim, danışacağım kimsem kalmadı baba... Seni kaybettikten birkaç ay sonra bir oğlum oldu. Sana olan sevgimi oğluma verdim. Onda seni yaşıyorum, rahat uyu babacığım!

Sevdiklerimizin değerini bilelim.
Giden geri gelmiyor çünkü...

Bugün babalar günü ve bende başta babam, kayın babam ve sevgili eşim olmak üzere tüm babaların babalar gününü kutluyorum.

Çaylı Kek


Ve beklenen gün geldi
Bütün bir senenin koşuşturması, sıkıntısı her şey yarın bitecek. Evet üniversite sınavından bahsediyorum.
Eylül ayından beri kızım ve diğer çocukların hayatını etkileyecek, yönlerini çizecekleri gün geldi. Beraberinde neler gelecek, yarın öğreneceğiz.
Aileler mi daha heyecanlı, çocuklar mı bilmiyorum? Kızım bütün bir sene evde saatli bomba gibi gezdi. Son hafta ise tam tersine evde sessizlik hakimdi. Kızımı konuşturabilene, güldürebilene aşk olsun. Öylesine mutsuz, huzursuz ki, içimi acıtıyor. Kızımın yaşadığı bu mutsuzluk acaba ondan neleri aldı götürdü. Okumaya bizim kadar önem veren bir aileye rağmen, bazen çocuklara yapılan bu haksızlığa çok üzülüyorum. Hayatlarının en güzel senesi olan 17, 18 yaş sadece sıkıntı ve mutsuzlukla anılacak. Geriye döndüğünde bu seneden sadece gözyaşı kalmaz inşallah.
Kızıma derslerinde yardımcı olan, sıkıntısını ve mutsuzluğunu en az benim kadar önemseyen ve anne şefkati ile ilgilenen öğretmenlerine, dağ gibi arkasında duran Büyüteç dersanesi yöneticilerine sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.
Dilerim yarın kızım ve sınava girecek öğrenciler istedikleri sonuçları alır. Başarılı olurlar. Buradan sınava girecek tüm öğrencilere başarılar diliyorum. Allah yardımcıları olsun diyorum.
Tatlı yiyelim tatlı şeyler konuşalım diyorum ve tarifini sihirli mutfağımdan alıp yaptığım çaylı kekin tarifini veriyorum.

Malzemeler
  • 3 adet yumurta
  • 2 su bardağı toz şeker
  • 1,5 su bardağı demli çay
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 2,5 su bardağı un
  • Vanilya
  • 1 adet kabartma tozu
  • Ceviz
  • 1 fiske tuz
  • Damla çikolata
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Yumurta ve toz şeker krema haline gelene kadar çırpın.
  • Soğumuş demli çayı, vanilyayı, sıvıyağı ekleyin ve çırpın.
  • Kabartma tozunu, tuzu ve elenmiş unu ekleyin ve çırpın.
  • Cevizi, damla çikolatayı ekleyin ve çırpın.
  • Yağlanmış kek kalıbına dökün.
  • Önceden ısıtılmış fırında pişirin.
  • Sihirli mutfağım pişirirken önce 200 derecede 20 dakika, sonra 180 derecede 20 – 25 dakika pişirmiş, ama benim fırınımın pişme süresi farklı olduğu için 170 derecede 35 dakikada pişti. Bunu belirtmek istedim belki bir özelliği vardır bilginiz olsun dedim. Ama son derece güzel pişti. İnanılmaz güzel bir lezzet. Tavsiye ederim.
  • Asıl tarifte tarçın ve limon tuzu da vardı ama ben tarçının tadını sevmediğim için koymadım. Arzunuza göre koyabilirsiniz.
  • Biz biraz daha tatlı sevdiğimiz için damla çikolata ekledim.
  • Afiyet olsun.

11 Haziran 2008 Çarşamba

Yaş Pasta


Güneşimin hafta sonu okuma bayramı vardı.
Öğretmeni çok güzel bir etkinlik hazırlayacağını söyledi. Sınıf annesi ve velilerde bir şeyler hazırlayalım hep beraber yeriz dediler. Bize pasta yapmak düştü. Güneşim hemen bana geldi. Blogları gezdik ve mutfaktelaşi.blogspot.com’ un yaptığı yaş pastayı çok beğendi. Bülbül’cüm bunu yapar mısın.? Dedi. Yapmamak mümkün mü?
Önce yaptığım pandispanya gözüme küçük geldi. Onu streçe sardım. Buzluğa kaldırdım. Nasılsa bir şeyler yaparım.,dedim. Kalabalık olacağı için fırın tepsisi ile yaptım. Bu sefer gayet iyi oldu. Süslemesini de yapınca bayıldı.
Okulun tiyatro salonunda çok güzel bir gösteri yapıldı. Biz bütün aile oradaydık. Oldukça kalabalıktık. Güneşim açılış konuşmasını yapmak üzere sahneye çıkınca soluğumuzu tuttuk. Gayet başarılıydı. Bütün oyunlarda yer aldı. Unutulmaz bir akşam yaşadık.
Bu pastayı özellikle bugün vermek istedim.Hani derler ya bir taşla iki kuş vurmak. Doğrusu bu deyim bana tam denk geldi.
Çünkü, ailemizin bir tek erkek torunu olan sevgili Gökçe’mizin bugün doğum günü. Fakat o yazlıkta olduğu için kutlama yapamayacağız. Ama ben bu pastayı ve tüm sevgimi de katarak doğum gününü kutluyorum.
İyi ki doğdun. İyi ki varsın. İyi ki senin teyzenim diyorum. O çok güzel yeşil gözlerinden öpüyorum.

Malzemeler
  • 5 adet yumurta
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1, su bardağı un
  • 1 adet kabartma tozu
Kreması
  • 3 su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı nişasta ( tepeleme )
  • 1 yemek kaşığı un (tepeleme)
  • 5 yemek kaşığı toz şeker
  • 1 adet vanilya
Dışına
  • 1 paket içindeki 2 adet kremşanti
  • 2 su bardağı süt
  • 80 gr. Bitter çikolata
  • 2 adet sütlü çikolata
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Yumurtanın beyazını ve sarılarını ayırın.
  • Önce beyazları iyice çırpın. Şekeri karıştırın. İyice çırpın.
  • Sarılarını ekleyin.Çırpmaya devam edin
  • Elenmiş un ve kabartma tozunu da ekleyin
  • Fırın tepsisine yağlı kağıt serin ve karışımı dökün..
  • Fırında pişirin. (Ben bir gün önce yaptım. Streçledim ve fırının içinde beklettim).
  • Kremayı hazırlamak için önce nişasta, un, şekeri tencerede harmanlayın.
  • Üzerine sütü döküp, pişmeden önce pütür olmasın diye karıştırın.
  • Karıştırarak göz göz olana kadar pişirin.
  • Altını kapattıktan sonra vanilyasını ekleyin.Karıştırın.
  • Keki ikiye kesin.
  • Tepsiye birince katı koyun ve arasını sütle ıslatın .Kremayı ortadan başlayarak dökün.(Kenarlarına getirmedim.Üst katı koyunca kendisi oralara geliyor yoksa taşıyor).
  • Arasına küçük küçük doğradığınız çikolataları yayın.
  • İkinci katı üzerine koyun.
  • Hazırladığınız ve buzdolabında beklettiğiniz kremşantiyi önce kenarlarına sürün. Sonrada üstüne sürün.
  • Artan kremşantiyi sıkma kabına koyup etrafını süsleyin.
  • Bitter çikolatayı benmari usulü (Kaynayan suyun üzerine kabın içine çikolatayı koyun ve erimesini sağlayın)eritin.
  • Yağlı kağıda incecik yayın ve buzdolabında donmasını sağlayın.
  • Daha sonra küçük küçük kırın ve kenarlarına yapıştırın. Biraz zahmetli ama sonucuna değiyor.
  • En üstüne de rendelenmiş çikolatayı serpin.
  • Afiyet olsun.
Buradan mutfaktelaşi.com’a çok teşekkür ediyorum.
Güneşimi sayesinde çok mutlu ettim.

9 Haziran 2008 Pazartesi

Hatırla Sevgili


Bugüne kadar seyrettiğim en güzel dizi için bir şeyler yazmazsam sanki onlara haksızlık yapacakmışım gibi geldi.
Senaryoyu yazanlar, oyuncular ve elbette ki yönetmen hepsi ayrı ayrı olağanüstü başarılı. Hiç birinin diğerinden daha önemli olduğunu düşünmüyorum. Ama yazanlar ve yönetenlerin, hepsinin kadın olması bana çok mutluluk veriyor. Diyorum ki, kadınların yaptığının bu kadar başarılı olması acaba onların erkeklerden daha çok sevgiye inanmalarıyla mı ilgili. Diğer dizilerde ki, entrika, kötü insan imajları olmadan da dizi izlenebiliyormuş. Bize bunu gösterdiler.
Beni en çok etkileyen ise, her koşulda insanların ne aşktan ne de sevgiden vaz geçmemeleri. İnsanların eski yüzyıllarda kaldı dedikleri sevgililerin emek verildiğinde halen olabildiğini bize gösterdiler. Yasemin’le Ahmet’in sevgisi, Necdet’in karşılık beklemeden sevgisi, Deniz’le Defne’nin sevgisi, Harun’un sevgisi, daha pek çoğunun sevgisi bana hala istenirse ne kadar güzel şeylerin olabileceğini gösterdi. Ailenin acı ve mutlulukta nasıl bir arada olduğunu görmek, işte bu dedirtti.
Sevgi, sevgi, sevgi ...Temelinde menfaate dayalı olmadığında her güçlüğü aşabileceğini bize gösterdi.
Dizi kadar müziği de inanılmaz güzellikte.Her biri ayrı güzel ayrı bir lezzet. Uzunca yıllar boyunca hep dinleyeceğimden eminim.Sadece ihtilal olduğunda çalan müzikler içimi acıtıyor. Ama hepsini o kadar severek dinliyorum ki. Kızlarım artık yeter diyorlar. Allah hepimize böyle sevgi dolu aileler nasip etsin. Ben inanıyorum ki. Temelinde sevgi olan ve emek sarfedilen her şey bu kadar güzel olur.
Yazanlar, oynayanlar ve diziyi çeken herkese ellerine sağlık diyorum. Bize böyle bir güzellik sundukları için karşılarında saygıyla eğiliyorum. İyi ki varsınız.
Hep sevgiyle kalın.

Peynirli kek


Sevgili Hülya’nın   ev sahipliği yaptığı
PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİĞİ 25 ‘e peynirli kek ile katılmak istedim.
Arkadaşıma etkinliğinde kolaylıklar diliyorum.

Malzemeler
  • 3 adet yumurta
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 çaybardağı sıvıyağ(ya da 125 gr.eritilmiş margarin)
  • 3 su bardağı un
  • 1 adet kabartma tozu
  • Peynir (Beyaz ve istenirse kaşar da eklenebilir)
  • Dereotu
  • Maydanoz
  • Nane
  • Tuz
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Yumurtayı ve sıvıyağı iyice çırpın
  • Yoğurdu, peyniri ekleyin. Çırpın.
  • İnce kıyılmış maydanozu, dereotunu, naneyi ekleyin çırpın.
  • Ayrı bir kapta elenmiş un, tuz ve kabartma tozunu birbirine karıştırın ve karışıma ekleyin ,çırpın..
  • Yağlanmış ve unlanmış kek kalıbına karışımı dökün.
  • Önceden ısıtılmış fırında pişirin.
  • Afiyet olsun.

6 Haziran 2008 Cuma

Mısır çorbası


Arkadaşlarımla toplandığımızda sevgili Nihayet dönerken ellerimize bir şeyler tutuşturmayı çok sever. Geçen buluştuğumuzda çorbaya katmak için mısır aradığımızı ama bulamadığımızı söylemiştik. Canım arkadaşım unutmamış ve görünce almış. Dönerken elimize tutuşturdu. Hemen bende çorbayı yaptım. Büyük kızım Karadeniz’liliğin bütün özellikleri taşıyor. Öylesine sevindi ki anlatamam. Bu güzel çorbayı zevkle yapacağınıza inanıyorum.

Malzemeler
  • 1 su bardağı mısır
  • 4,5 su bardağı yoğurt
  • 5 su bardağı su
  • 2 yemek kaşığı un
  • 1 adet yumurta
  • Nane
  • Kırmızıbiber
  • Tereyağı ya da zeytinyağı
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Bir gün önceden mısırı suda bekletin.İçindeki posaları (kabuklarını) süzün.
  • Unu, yumurtayı, yoğurdu pütürsüz olana kadar çırpın.
  • Suyu da ekleyin. Karıştırın.
  • Kaynara çıkana kadar karıştırın.
  • Kaynadıktan sonra mısırı içine koyun.
  • Mısırlar yumuşayana kadar pişirin.
  • Ayrı bir tavada naneli ve biberli yağ yakıp üzerine dökün.
  • Afiyet olsun.

3 Haziran 2008 Salı

Patlıcan panesi


Bugünlerde en sevindiğim olay sigara yasağı. Gönülden destekliyorum. Çok üzülen olduğunu biliyorum. Çünkü maalesef sağım solum sigara tiryakileriyle dolu. Kızlarımın içmemesi benim için mutluluk. Ama eşim sağ olsun onların yerini dolduruyordu. Bu yasaktan sonra okulda içemediği için daha az içiyor. O nedenle bu yasağı gönülden destekliyorum. Artık bol bol patlıcan yapmak farz oldu. Patlıcanda ki nikotin nedeniyle yenildiğinde nikotin ihtiyacını karşılıyormuş. Ne dersiniz bundan sonra daha mı çok yapsak acaba!

Malzemeler
  • 5 adet patlıcan
  • 3 – 4 adet yumurta
  • 2 kaşık un
  • Tuz
  • 2 su bardağı kızartma yağı
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Patlıcanları soyup, tuzlu suda bekletin.
  • İyice kuruladıktan sonra yuvarlak doğrayın.
  • Bir kaba yumurtaları kırın. İçerisine tuz ve unu katıp bulamaç yapın.
  • Doğranmış patlıcanları önce una, sonra bu bulamaca batırın kızartın.
  • Kağıt yayılmış tepsiye dizin.
  • Yağı süzüldükten sonra servis tabağına alın.

1 Haziran 2008 Pazar

Çikolatalı yaş pasta


Kızlarıma söz verdiğim için yaş pasta yapmak istedim. Pastacı kız’ın bol çikolatalı yaş pastasını çok beğendiler. Bende onu yapmak istedim.
Tarifini aynen yaptım.İş üstünü süslemeye gelince onun yaptığı ile hiç alakasız oldu. Ne demek istediğimi onun bloğuna girip pastasına bakınca anlarsınız. O kadar estetik ve şık bir sunum gerçekleştirmiş ki. Kızlarım ilk pastayı görünce hayal kırıklığına uğradılar ama tadına bakınca bayıldılar. Sizlerde yapmak isterseniz tadı garanti ama şekli için oraya bakmanızı tavsiye ederim.

Malzemeler
  • 5 adet oda ısısında yumurta
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1,5 su bardağı un
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 3 tatlı kaşığı kakao
  • 1 paket dr. Oetker çikolatalı-fındıklı cremole
  • ½ paket beyaz çikolata
  • ½ çay bardağı damla çikolata
  • Yarım paket kakaolu krem şanti veya kakaolu pasta kreması
  • Bir tutam sevgi
Yapılışı
  • Bir kabın içerisinde yumurta beyazlarını köpük köpük olana dek çırpın.
  • İçine toz şeker ve vanilyayı katıp şeker eriyip bembeyaz olana dek tekrar çırpın.
  • İçine yumurta sarılarını ekleyin, karışana kadar çırpın
  • Son olarak un ve kabartma tozunu eleyerek ekleyin ve mikserin en düşük ayarıyla çırpın.
  • Yağlanmış un veya şeker serpilmiş kek kalıbına aktarın.
  • Önceden ısıttığımız fırında pişirin.
  • Ilıdıktan sonra ikiye kesin.
  • Pastanın arasını çok az süt ile ıslatın.
  • Hazırladığınız cremoleyi arasına sürün.
  • Damla çikolataları dizin.
  • Diğer katını koyup pastanın üst yüzeyine kakaolu pasta kremasını sürün. Donması için dolaba koyun.
  • Daha sonra beyaz çikolatayı benmari usulü eriterek yağlı kâğıttan yaptığınız külahın içine doldurun. Ortasından başlayarak daireler çizin. En son kürdan yardımıyla bir içe doğru, bir dışa doğru çizgiler çekerek pastadaki şekilleri oluşturun.Ya da benim gibi yapamazsanız kafanıza göre şekil verin.
  • Buzdolabında bekletin. Ertesi gün servis yapın.
  • Afiyet olsun.